Küçük balik yiyecek bir sey sanip hizla atildi çapariye. Önce
müthis
bir aci duydu dudaginda. Gümbür gümbür oldu yüregi, sonra hizla
çekildi
yukariya. Aslinda hep merak etmisti, denizlerin üstünü. Neye
benzerdi
acaba gökyüzü. Bir yanda büyük bir merak, bir yanda ölüm korkusu.
"Dudagi
yaniklar" denir, sanslidir onlar. Hani görüp de gökyüzünü, insani,
oltadan
son anda kurtulanlar. Ne çare balikçinin parmaklari hoyratça
kavradi onu.
Küçük balik anladi yolun sonunun geldigini. Koca denizlere
sigmazdi, oysa
simdi yüzerken küçücük yesil legende cansiz uzanivermis dostlarina
degiyordu minik yüregi. insanlar gelip geçtiler önünden. Bir kedi
yalanarak bakti gözünün içine. Yavasça karardi dünya, basi da
dönüyordu.
Son bir kez düsündü derin maviyi, beyaz mercani, bir de yesil
yosunu. Iste
tam o sirada egilip aldim onu, yürüdüm deniz kenarina. Bir öpücük
kondurdum basina. Sade bir törenle saldim denizin sularina. Bir an
öylece
bakakaldi, sonra sevinçle dibe daldi gitti, tüm kederimi söküp
atarak.
Tesekkürü de ihmal etmemisti, birkaç degerli pulunu elime
avuçlarima
birakarak. Balikçi ve kedi saskin baktilar yüzüme.
Sorar gibiydiler, neden yaptin bunu diye..
"BiR GÜN" dedim, "BULURSAM KENDiMi YESiL LEGENDEKi KÜÇÜK BALIK
KADAR
ÇARESiZ, SON ANA KADAR HEP BiR UMUDUM OLSUN DiYE.."
UMUDUNUZ HİÇ TÜKENMESİN..
SEVGİYLE KALIN..