TEJA Yönetim
Mesaj Sayısı : 927 Nerden : Gökkuşağının bittiği yerden :) Lakap : TEJA Tecrübe : Madalyalar : Rep :
| Konu: Büyüdüm anne Paz Eyl. 07, 2008 10:25 pm | |
| Hayat! Belki bir ölünün parmak uçlarında dans etmek. Yorulmadan, bıkmadan, severek… Ayaklarımız çıplak ve etrafımızda uçuşan bir eteklik. Kulağımızda o nereden geldiği ve nereye gittiği bilinmeyen rüzgar uğultusu. Bulunduğumuz yer ise ya deniz kenarı ya da toplama kampı…
Ne fark eder?
Uzaktan gelen ninni sesi, içimize usul usul işleyen ana hasreti, ana kucağı, ana sıcaklığı… Boğazımızda ise koca bir düğüm. Ve zamanı kanatan bir haykırış, “Çanlar benim için çalıyor anne! Benim için…”
Koca bir sessizlik…
“Minik yavrun büyüdü anne. Büyüyemez sanmıştın. Gel gör ki artık elleri kocaman kocaman. Düşlerini gömdü onlarla tek tek kara toprağa. Bir mezar taşı bile koymadan… Kefensiz, törensiz, duasız… Ardına bile bakmadan koca koca adımlarla uzaklaştı o diyardan…
Yapayalnız!
Eli yüreğinde! Eli kanlı, gözleri kara, kara yollarda… Bildik bir ninni dudağında. Bir de sebepli sebepsiz bir kahkaha. Minik yavrun çok yoruldu anne! Çok korktu! Düşe kalka geldi bu uçurumun kenarına. Elinde bir papatya…
Belki en büyük delilik bu! Belki de hayatın küfrüdür bana… Sebebini sorma! Bilemem… Ne oyuncak bebeğim ne salıncağım… Ne elma şekerim ne de kırmızı tokam. Bilemez onlar da… Ağlarlar yalnızca! Elleri titrek, dilleri suskun…
Neden, diye hiç sorma…
Büyüdüm anne! Masalların dilinin sustuğunu görerek, gerçek oyunlara girerek, toprağımın çatlamasını izleyerek, yağmuru bereket bilerek, alnımda emeğim titreyerek… Büyüdüm anne! Yağmurun altında toprağa yaşamı çizmeye çalışarak. Ve de çizemeyerek… Eli yüzü çamura bulanarak, pislenerek… Üzerimi kirlettiğim için bana kızmanı bekleyerek. Ümit ederek, özleyerek… Eve götürmen için bas bas bağırarak. Reçelli ekmek yap, diyerek…
Büyüdüm…
Elbisem üzerime dar geldiği için insanlar arasına çıkamayarak, ayakkabılarım sıktığı için hep topallayarak, korktuğum için düşlerimi saklayarak, düşünmeyi yasak ettikleri için beynimi aldırarak, yalan konuşmamı istedikleri için dilimi kopararak... Kendilerinin ki kurtlandığından ona sahip olanları istemedikleri için yüreğimi ellerimle sökerek… Kana bulayarak…
Ve hiç ağlamayarak!
Evet, onların nazarında büyüdüm anne! Kocaman oldum…
Oysa senin gözünde hep çocuk kaldım. Ha ağladı ha ağlayacak. Elinde oyuncak bebeği... Terleyip hasta olması muhtemel… Çamurdan pasta yapıp bir de onu yemeye çalışan. Sürekli eteğini çekiştiren, başını ağrıtan...
Ben büyümedim ki anne!
O yüzdendir korkusuzca bir ölünün soğuk parmak uçlarında dans etmem. Ayaklarım çıplak, umarsızca eteğimi bir oradan bir oraya savurmam. Bağıra çağıra şarkı söylemem. Yorulmamam, bıkmamam… Umut etmem!
Ve ölümü dahi seviyor olmam…
Varsın bana “deli” desinler. Varsın gülüp geçsinler. Varsın onların yanında hep hafif kalayım… Bir tek senin gözlerinde o ışığı göreyim yeter! Kollarında o sıcaklığı duyayım...
Gülay Soydan Pehlevan
| |
|